‘Hayat Bayram Olsa’

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

Şenay’ın 1973 yılında meşhur ettiği “Hayat Bayram Olsa” şarkısı en sevdiğim şarkılardan birisidir. Çocukluk yıllarıma götürür beni saflık, iyiniyet, ütopya duygularını hatırlatır. Bir de eski Türk Filmlerini….

Oysa ‘Bayram’ kelimesi aklınıza geldiğinde size neler çağrıştırıyor? Şenlik, eğlence, kutlama.. Günümüzde özellikle dini bayramların ne derece anlamı kaldığını düşünmeye başladım. Hep eski bayramlarla mukayeseler yapılır ya; zaten hep geçmişe olan bir özlem yok mu içimizde? Ancak, modern dünyada eskisi gibi bir bayram yaşamanın artık pek de mümkün olmadığını düşünüyorum. Kaç kişi kapıyı çalan çocuklar için hala şeker alıyor, mendille beraber verilen harçlıklar artık kaldı mı? El öpme adeti bile yavaş yavaş azalıyor. Eskiden birisinin elini öpmemiz için bizden bir nesil büyük olması yeterliydi. Şimdi neredeyse anneannelerimizle, dedelerimle arkadaş gibi sarmaş dolaş olup zamane muhabbetleri yapmıyor muyuz? Artık tatlılar hazır alınıyor, öyle bir gün öncesinden baklava, börek açan kaç kişi kaldı? Hele kurban kesimi, AB uyum yasaları ile, ne kadar zor bir hale gelmeye başladı. Şehirlerde, kurban kesme konusunda ısrarlı olan vatandaşlar artık öyle büyük zorluklarla karşılaşıyorlar ki, zaman içinde bu geleneğin de kalmayacağını düşünmeye başladım. Turizm firmaları bayram dönemlerine özel paket programlar hazırlıyor, çalışan kesim bayramı bir tatil ve dinlenme fırsatı olarak görüyor. Yakında, bayramda habersiz gittiğimiz evlerde hiç kimseyi bulamayacağız. Ve eskiden, bayramda kapı çaldığında, acaba kim gelmiş, merakıyla koştuğumuz kapının diğer tarafında beklediğimiz, gelmesini umduğumuz kişileri bulamayacağız.

Hayat bayram olsa ve her günü bayram coşkusuyla kutlasak, mesajları verilir genelde bayramlarda. Nedir bu bayram coşkusu? Coşku mu kaldı?

Biri bana bu, “her günü bayram coşkusuyla kutlasak” mesajını açıklasın. Dünya nasıl bir yer olurdu acaba? Her gün eğlensek, her gün eş dost ziyaretlerine gitsek, çocuklarımızı her gün lunaparka götürsek, her gün mahalledeki çocuklar kapımızı çalsa ve biz onlara şeker versek, her gün sokaklarda maytap patlatsalar ve en önemlisi her gün kurban kesip yoksullara dağıtsak.Televizyonlarda her gün başbakan, cumhurbaşkanı bayram mesajları verseydi, vatandaş her gün bayram alışverişine çıksaydı, her gün arkadaşlarımızdan cep telefonlarımıza bayram mesajları gelseydi. Daha mı mutlu olurduk? Yoksa bu coşkuyu her gün yaşamak ve yaşatmak insanlarda bir bıkkınlık yaşatmaz mıydı?

Bazen, söylenen sözlerin anlamının hiç düşünülmeden söylendiğine inanıyorum.

Peyman YÜKSEL

Scroll to top
error: