Ekonomide 2015 İlk Çeyreği ve Gelecek Perspektifi

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

Peyman YÜKSEL

EkoAvrasya Yönetim Kurulu Üyesi

Ekonomide 2015 ilk çeyreğinde dünyada yaşanan gelişmeler neticesinde, ülke ekonomileri, planlanan ve gerçekleşen rakamlar arasındaki farklılıklarla mücadele etmeye devam ediyor. Dolardaki yükselişe karşılık düşen petrol fiyatlarının Yemen’de başlayan askeri operasyon etkisiyle artışa geçmesi, bunun sonucunda yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri altına yönelmesi,  Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası’nın (FED) para ve faiz politikalarındaki gelişmeler, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) parasal genişleme programına geçmesine karşın Euro’daki düşüşün sürmesi, Asya’daki yeni finansal oluşum olan Asya Altyapı Yatırım Bankası, bölgesel gelişmeler, Türkiye’nin enflasyon, faiz ve büyüme rakamları, gündemimizdeki yerini koruyan başlıca konulardır.

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

ABD dolar, petrol ve faiz haberleri

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 2014 yılı 4. çeyrek büyüme rakamları açıklandı ve beklentilerin 2,4 olduğu halde gerçekleşen büyümenin 2,2’de kalması tahminlerin revize edilmesi yönünde işaret verdi. FED Mart ayı ortalarında yaptığı toplantıda önümüzdeki iki yıl için ABD ekonomik büyüme ve enflasyon tahminlerini düşürerek, dolardaki yükselişin faiz artırım planlarını yavaşlattığı mesajını verdi. Bu durum, doların hızlı yükselişini durdurdu ancak Amerikan dolarının son bir yılda yüzde 22 oranında değer kazanması öncelikle çok uluslu şirketleri olumsuz yönde etkiliyor. Şöyle ki; yabancı piyasalardan elde edilen gelirlerin değerleri düşerken, aynı zamanda diğer para birimlerindeki düşüş yüzünden ABD ürünlerinin rekabeti azalıyor ve bu durum yurt dışında büyük operasyonları olan IBM, Intel, Michael Kors gibi ABD’li şirketler için çifte sorun oluşturuyor.

ABD ekonomisinde önemli yere sahip olan petrol üretimi konusunda, sondaj kulelerindeki gözle görülür azalma takip edilmeye başlandı. Son bir yılda toplamda yaklaşık 1.000’e yakın sayıda karada, iç ve açık sularda bulunan petrol ve doğal gaz sondaj kulesi faaliyetlerini durdurdu. Kule sayısı 2014 Ekim ayından bu yana petrol fiyatlarındaki düşüşün üretimdeki karlılığı azaltması sonucu, yüzde 49’luk düşüşle görülmemiş bir gerileme kaydetti. Ancak yetkililer üretimde bir azalma olmadığını, kule sayısındaki azalmanın yanıltıcı olacağını söylüyorlar. Energy Information Administration’ın verilerine göre, ABD’de bu yıl günde 9.73 milyon varil petrol pompalanacak. Bu rakam dört yılın en düşük kule sayısına rağmen 1972’den bu yana en yüksek seviyeye işaret ediyor.

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

FED’in 2013’e göre yüzde 30 artışla 101,3 milyar dolar olan 2014 net geliri, bir rekor olarak belirlendi. FED’den beklenen faiz artışı haberlerine yanıt olacak şekilde bir konuşmayı ise Başkan Janet Yellen, Mart ayı sonlarında gerçekleştirdi. Yellen, FED faiz artışının kademeli olarak gerçekleştirileceğini, bunun için ekonomideki iyileşmeyi takip ettiklerini, yüzde 2 enflasyon hedefi ve tam istihdamı beklemenin gerekmediğini, uzun süre boyunca düşük seyreden faiz oranlarının yatırımcıların riskini artırdığını söyledi. Yellen,  ücretlerdeki artış ve enflasyon göstergelerinde zayıflama olursa, o zaman faiz artırımından rahatsız olunacağına değindi.

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

AB Ekonomisi Toparlanmaya Çalışırken Euro’dan Kaçış Sürüyor

AB’de yaşanan sıkıntılara karşın olumlu veriler gelmeye devam ediyor. Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı Ocak ayındaki yüzde 11,4 seviyesinden Şubat ayında yüzde 11,3’e inerek 2012 yılının Mayıs ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. AB Euro Bölgesi ve özellikle Almanya’dan imalat sanayi verileri beklentilerin üzerinde geldi. Ancak Mart ayında Euro, ABD Doları karşısında 1.05 ile son 12 yılın en düşük seviyesini gördü. Euro’nun değer kaybetmesinin nedeni olarak, birçok yatırımcının, FED’in faiz artırımı yönünde verdiği sinyaller neticesinde ABD Dolarına yönelmesi gösteriliyor. Avrupa Merkez Bankası (ABM) faizleri sabit tutarken FED’in faizleri sonbaharda yükselteceğini öngören büyük yatırımcılar, yönlerini doğal olarak Amerika’ya çevirdiler.

İngiltere Şubat ayı enflasyon verilerine göre, ülke tarihinde ilk kez yıllık enflasyon sıfıra geriledi. Bir önceki ay yüzde 0,3 olan enflasyondaki sert düşüşün ardından İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, rekor seviyede düşük enflasyona rağmen bankanın bir sonraki adımının faiz artışı yönünde olacağını söyledi. Bu açıklama, 2009’dan bu yana tüm zamanların en düşük seviyesinde tutulan yüzde 0,5 olan faizin artırılması yönünde adım atılacağını teyit etmiş oldu.

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

Yunanistan ekonomisi seçimlerin ardından oluşan yeni kabinesi ile dar boğazdan çıkmaya çalışıyor. Ancak bu pek de kolay görünmüyor. Hükümetin Avrupa Finansal İstikrar Fonu’ndan (EFSF) talep ettiği 1,2 milyar Euro’nun Euro Working Group tarafından engellenmesi neticesinde 9 Nisan’da Uluslararası Para Fonu’na (IMF) yapılacak 465 milyon Euro’luk ödemeyi nasıl yapacağı merak konusu. Troyka ile yaşadığı problemler nedeniyle daha önce umut bağladığı 7,2 Euro’luk kredi dilimini de alamamasına kesin gözüyle bakılan Yunanistan’ın 20 Nisan’a kadar elindeki nakit kaynağının tükenmesi bekleniyor. Bu da Euro Bölgesi’nden ayrılma sinyallerini güçlendiriyor.

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

Bölgesel gelişmeler

Rusya ekonomik krizle mücadele ederken uzay çalışmalarına ağırlık vermeye çalışıyor. ABD’nin önüne geçmek üzere uzay çalışmalarını artıran Rusya, Sibirya bölgesinin Çin sınırı yakınlarında 5 milyar 225 milyon dolarlık “Vostochny Kozmodrom” projesine hız verdi. Proje hakkında Siberian Times’a açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ‘Mars projesi Rusya’nın sahip olduğu yüksek bilimsel ve teknolojik durumunu tasdik edici olmalı.” dedi Ancak çalışanların maaşlarının ödenmemesi sonucu uzay çalışmalarında aksama olduğu belirtiliyor. Buna rağmen Putin, 2018 Aralık ayında “Angara 5” adlı roketi Mars’a göndereceklerini belirtiyor.

İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olan; ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya’dan oluşan P5 1 grubu arasında yürütülen nükleer müzakereler devam ediyor. Buna karşılık İran da, ABD, AB ve BM’nin uyguladığı yaptırımların tamamen kaldırılmasını istiyor. İran Petrol Bakanı Bijan Namdar Zanganeh, uygulanan yaptırımların kaldırılması halinde, İran’da günlük petrol üretiminin, birkaç ay içinde 1 milyon varil artırılabileceğini ve ülkenin en büyük ikinci OPEC üreticisi olabileceklerini söylüyor.

Asya Altyapı Yatırım Bankası bölgesel bir oluşum olarak dikkat çekiyor. 2015 yılı sonlarında faaliyete geçmesi beklenen bankaya kurucu üye olmak üzere müracaatların Mart ayı sonunda tamamlanması bekleniyor. Banka, Batılı bankacılık sektörüne alternatif bir oluşum olarak ABD’nin bölgedeki ekonomik etkisini azaltmayı hedefliyor. Bu yıl yüzde 7 oranında büyümesi öngörülen Çin, bu bankanın kuruluşuna öncülük ederek özellikle Dolar, Euro ve New York bankacılık sektörünün etkisini azaltarak kendi para birimi olan Yen’in kullanımda olduğunu göstermeye çalışıyor.

Asya Altyapı Yatırım Bankasına üye olan ve üyelik başvurusunda bulunan ülke sayısı, 26 Mart itibarıyla 33’ü buldu. Çin’in öncülüğünde kurulacak bankaya, Bangladeş, Burma, Kamboçya, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Kuveyt, Malezya, Maldivler, Moğolistan, Myanmar, Nepal, Yeni Zelanda, Umman, Pakistan, Filipinler, Tayland, Suudi Arabistan, Singapur, Sri Lanka, Tacikistan, Özbekistan, Vietnam, Katar ve Ürdün üye oldu.

Avrupa’dan üyelik başvurusunda bulunan ülkeler arasında İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İsviçre ve Lüksemburg yer aldı. Türkiye de bankanın kurucu sekretaryasına üye olma niyetini bildirdi.[1]

Mart ayı içerisinde bölgesel görünmesine rağmen ekonomiyi de etkileyen gelişmelerden bir tanesi Yemen’de başlayan askeri operasyondur.  Suudi Arabistan, müttefik Arap ülkeleriyle birlikte, Yemen’de İran’ın desteklediği ve Aden kentini kuşatan güçleri hedef alan, askeri bir operasyon başlattı. Mart ayı sonlarında başlayan bu askeri operasyonun etkisiyle, Türkiye’nin de akaryakıt fiyatlarını belirlemede temel aldığı Brent tipi petrolün [2]* varil fiyatı, yaklaşık 5 dolar sıçramayla 59.71 dolara tırmandı. ABD hafif ham petrolünün fiyatı da yeniden 50 doları aşarak 51.98 dolara kadar çıktı. 

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

İlk Çeyrekte Türk Ekonomisi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre Ocak ayında yüzde 7,24 olan yıllık enflasyon Şubat ayında yüzde 7,55’ye yükseldi.  Merkez Bankası, iktisadi göstergelerin 2015 yılının ilk çeyreğinde, ekonomide bir canlanmaya işaret etmediğinin altını çizdi. Buradan hareketle Türkiye ekonomisi, 2015 yılı büyüme rakamlarında aşağı yönde hareketlerle bu yılın geçmişe oranla zorlu geçeceğine dair ilk işaretleri vermiş oluyor.

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

Her ne kadar 2014 yılı büyüme rakamları 4. çeyrek için yüzde 2,6, 2014 yılının tamamı için ise yüzde 2,9 ile beklentilerin biraz üzerinde gelse de, kaliteli büyüme sanayi büyümesi ile mümkün oluyor. Zaten sanayi üretimde ve ihracattaki düşüş rakamları, kapasite kullanımında azalış gibi göstergeler önümüzdeki aylar için daha dikkatli adımlar atmamız gerektiğini gösteriyor. Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artış, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesini gerektiriyor. Bu doğrultuda Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiş görünüyor.

Citibank ve HSBC gibi dünya devlerinin birer birer ülkemizden çıkış kararları, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türk Bankacılık Sistemi’ne gelen farklı değerlendirmelere neden oluyor. Bunlar arasında Moody’s, bir yandan resmi internet sitesinde “Moody’s Yatırımcı Servisi bankaların büyüme fırsatlarını azaltacak ve borçlananların ödeme gücünü zayıflayacak olan ekonomik büyümedeki yavaşlama ve kurdaki oynaklık sebebiyle, Türkiye bankacılık sisteminin görünümünün negatif olduğunu belirtmektedir.” sözleri ile olumsuz bir tablo yaratıyor. Fakat aynı zamanda Türk Bankacılık Sistemi için çoklu senaryolara sahip stres testleri yapıldığı ve Türkiye’nin bu testleri başarı ile geçtiğini belirterek tersi yönde açıklamalarda bulunuyor.

Türkiye ekonomisinde, yavaşlayan büyüme rakamları sonucu, kredilere olan taleplerin azalması, kredi geri ödemelerinde yaşanacak güçlüklerin ve bunun sonucu olarak da sorunlu kredilerde yaşanması muhtemel artış, ekonomi yetkililerince bir an önce gerekli önlemlerin alınmasını gerektiriyor.

Yemen’de başlayan askeri operasyon, Türk ihracatçısını endişelendiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’nin önemli oranda dış ticaret fazlası verdiği ülkeler arasında yer alan Yemen’e ihracat, 2009-2014 yılları arasında yüzde 70 artış göstererek 379 milyon dolardan 643 milyon dolara yükselmişti.  İhracatın 374 milyon dolarlık kısmı demir-çelik sektörü tarafından yapıldı. Sektör olarak zaten sıkıntı yaşan demir-çelik üreticileri, bölgede yaşanan son gelişmeleri dikkatle takip ediyorlar.

Başta da söylediğimiz gibi, dünya ekonomisi global ve bölgesel gelişmeler doğrultusunda beklenen ve gerçekleşen rakamlarını sürekli revize etmeye zorlanıyor. Bu durumda tahminler oldukça güçleşiyor. Dolar, Euro, FED faiz beklentileri ve petrol fiyatlarındaki belirsizlikler, yatırımcıların hangi yöne doğru hareket etmeleri gerektiği yönünde güçlü sinyaller vermiyor. Türkiye ise, hem dünyadaki hem de bölgesel gelişmeler yönünde hareket planı oluştururken, bir yandan da yapısal ekonomik reform çalışmaları ile gelişmelerden en az şekilde etkilenme doğrultusunda yoluna devam etmeye çalışıyor.

* Bu makale TSE Standard, Ekonomik ve Teknik Dergi Nisan 2015 sayısında yayınlanmıştır.


[1] ‘ABD’nin Asya’daki ekonomik etkisi azalacak’, Anadolu Ajansı, 26.03.2015

[2] Brent Tipi Petrol: Dünyadaki en kaliteli petrol çeşidi olan Teksas Ham Petrolünden sonraki en yüksek kaliteye sahip petrol çeşidi Brent Petrolüdür. İngiltere ve Norveç arasında yer alan Kuzey Denizinden çıkarılan Brent Petrolü İskoçya’da Sullom Voe terminalinde işlenmektedir. Brent Petrol, kalitesi sebebiyle uluslararası standart olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Petrol Piyasasının oluşturulmasında ve petrol fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir yere sahip olan Brent Petrol, altın fiyatlarını da en çok etkileyen yatırım aracıdır.

Scroll to top
error: