Ekonomik Krizi Çıkaran da Bir, Çare Olmaya Çalışan da

Peyman Yüksel

Ekonomist

TÜRKSAM Ekonomi Enstitüsü

[siteorigin_widget class=”SiteOrigin_Widget_Image_Widget”][/siteorigin_widget]

Amerika’da son dönemlerde en çok konuşulan konulardan birisi işsizlik rakamlarının artması yani yatırımların düşmesi sonucu istihdam alımlarının azalmasıdır. FED’in yaptığı açıklamalar yani aylık 40 milyar USD’lik alımlar ve sıfır faiz politikası, işsizlik rakamları azalana ve büyüme rakamlarında olumlu sonuçlar alınana kadar devam edecektir. Bu durum önlem paketinin ucunun açık olduğu yönünde yorumlanmıştır, yani süre kısıtlaması yoktur. Toplamda yine trilyon dolarları bulacak bir alımdan söz etmek mümkündür Bütün bunlara rağmen, FED tarafından uygulamaya konulan bu adımların Amerikan ekonomisinde gereken canlanmayı tek başına sağlaması zordur. Bu konuda Bernanke: “Biz üzerimize düşeni yapacağız, ama işsizlik sorununu tek başına çözebilecek kadar güçlü araçlara sahip değiliz” diyerek, politika yapıcıların da kendi üzerlerine düşenleri yapması gerektiğini hissettirmiştir.[3]

Dünyada QE3’ün Yankıları: 

3. parasal genişleme (QE3) haberi uzun zamandır beklenmekte idi. Ancak bu gelişmeyi ilk etapta olumlu bulanlar bile temkinli yaklaşmaktadırlar. Evet, gelişmeler hemen etkisini göstermiş, ABD borsalarında son 5-6 yılın en yüksek seviyelerine gelmesine yol açan parasal genişleme haberi, Avrupa’da da olumlu gelişmelere yol açmış ve Euro’nun yükselişine sebep olmuştur. Fakat yüksek enflasyon ve dolayısı ile de fiyat artışları etkisi uzun vadede beklenilen olumsuzluklar arasında sayılmaktadır.

FED’in uygulamalarına mesafeli yaklaşmayı tercih edenler çoğunluktalardır. Bazı ekonomistler FED’in parasal genişleme politikası uygulayarak “havadan” para basmasının enflasyon baskısına neden olacağını belirtmektedirler. Bu tür uygulamaların sokaktaki sıradan vatandaşın cebine doğrudan doğruya bir katkı sağlamayacağını, sadece zenginlerin varlıklarını, hisse senetleri fiyatlarını daha da artıracağını söyleyenler arasında ünlü yatırımcı Marc FEBER de bulunmaktadır. Tek başına FED’in değil Avrupa’da ve Çin’de de diğer merkez bankalarının para basma yoluna gitmesi öngörüldüğünde, FEBER, insanların alım gücünün ve paranın değerinin düşmesinin, küresel ekonomide sıkışmaya ve hatta dünya ekonomisinin sonunun gelmesine neden olacağını belirtmektedir.[4]

Parasal genişlemenin petrol fiyatlarını da yükseltmesi beklenmektedir. Bu da Türkiye gibi petrolde dışa bağımlı ülkeleri olumsuz etkileyecektir. Uzun vadede küresel faiz artışlarının olması da muhtemeldir.

Değerlendirme:

Bernanke’nin “ihtiyaç duyulması halinde parasal genişlemeye gidilecektir,” sözlerinin ardından gelinen süreçte FED’in attığı adımlar artık o ihtiyacın duyulduğunun göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu önlemlerin ABD’de yaklaşan seçimlere bir etkisinin olup olmayacağı da düşünülmektedir. Gerçi FED Başkanı Bernanke yeni düzenlemelerin seçimlere olası etkisini hesaba katıp katmadıkları yönündeki bir soruyu, ”Biz kararlarımızı tamamen ekonominin durumuna göre alırız. Bu tür faktörleri hesaba katmayız” diye yanıtlamıştır.

Bütün bu önlemler, FED’den yapılan rahatlatıcı açıklamalar ve AB’inde faizlerin düşmesi, gibi önlemler artık krizin düzelmesi için yapıcı, ciddi adımların atılmaya başlandığına dair göstergelerdir. Ancak Para Politikaları’nın küresel krizde yarattığı etki her seferinde daha da azalmaktadır. Bu yüzden atılacak her yeni adımın etkili olabilmesi için bir öncekinden daha kuvvetli, daha kapsamlı olması gerekmektedir. “Önlem Paketleri”, ekonomiyi bir yerden düzeltirken başka bir yerden de bozulmasına sebep olmakta yani sonuç olarak kısa vadede krizin tamamen bitmesine çare olamamakta ancak ufak bazı iyileşmeler sağlamaktadırlar. Uzun vadede bu krizin düzelme yönünde sinyaller verebilmesi için daha böyle çok paketler açılması muhtemeldir.

Yaşanan gelişmelerde ekonomik krizi çıkaranların çare olmaya uğraşmaları, bize eski bir atasözümüzü hatırlatmaktadır: “Testiyi kıran da bir, suyu getiren de” 

 

[1] QE3 ve Piyasalara Etkisi, BAYRAKTAR Bahar, http://www.beyazyakaegitim.com/makale/qe3-ve-piyasalara-etkisi, Erişim Tarihi: 25 Eylül 2012

[2] Parasal gevşeme–Quantitative easing nedir?, http://www.bankakredihesaplama.net/parasal-gevseme-quantitative-easing-nedir/, Erişim Tarihi: 26 Eylül 2012

[3] FOMC: Press Conference on September 13 2012,  http://www.federalreserve.gov/monetarypolicy/fomcpresconf20120913.htm, Erişim Tarihi: 26 Eylül 2012

[4] Faber: FED politikaları dünyayı mahvedecek, http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1213663-faber-fed-politikalari-dunyayi-mahvedecek, Erişim Tarihi:  26 Eylül 2012

Bu makale 28 Eylül 2012 tarihinde TÜRKSAM Ekonomi Enstitüsü’nce yayınlanmıştır.

Scroll to top
error: