Küresel Ekonomik Büyümede Temkinli İyimserlik

Küresel Ekonomik Büyümede Temkinli İyimserlik

Peyman Yüksel

Ekonomist                

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayınladığı nisan ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, küresel ekonominin 2017 yılında yüzde 3,5 oranında büyümesi öngörülüyor.  Önceki büyüme beklentisi yüzde 3,4 olan IMF, finansal piyasalarda ve imalat sanayi ve ticarette beklenen toparlanmanın olumlu etkisiyle, gelişmiş ve de gelişmekte olan ülkelerin büyümesinin sürdüğünü belirtti. Küresel ölçekte; korumacı eğilimler, yurtdışına yatırım iştahının azalması, ABD’de faiz artışının beklenenden çabuk olması, Doların güçlenmesinin gelişen ekonomileri zora sokması, gelişmiş ülkelerde ortaya çıkacak aşırı finansal risk alma iştahı, Çin’in finansal olarak riskli hale gelmesi, bazı gelişen ülkelerdeki iç talep zayıflığı, jeopolitik riskler-terörizm “risk unsuru” olarak sayıldı ve bunların birbirleriyle etkileşiminin de “ayırıcı risk” olduğu belirtildi.Raporda, gelişmiş ülkelerdeki istikrarlı görünümün sürmesi halinde, küresel büyümenin 2018’de yüzde 3,6 olacağı tahmini yapıldı.[1]

Dünya Ticaret Örgütü’nden(DTO) yapılan açıklamada; 2017 yılında “küresel ticaretin” yüzde 2,4 büyüyeceğini öngördüklerini ancak belirsizliklerin ve tedbirlerin büyümeyi yavaşlatacağına vurgu yapıldı. Ticari büyümede temkinli bir iyimserlik havasının olduğu ancak aşağı yönlü ciddi risklerin ve kırılgan yapının devam ettiği belirtildi. 2016 yılı, yüzde 1,3 oranında alışılmadık ölçüde düşük olarak gerçekleşen küresel ticaret ile, 2008 küresel krizinden beri gerçekleşen en az ticari küresel büyüme yılı oldu. Yüksek istihdam kaybının, ithalata ağır kısıtlamalar getirerek çözülemeyeceği, aksine bunun ekonomik toparlanmayı engelleyeceğine vurgu yapıldı.

[1]World Economic Outlook, April 2017: GainingMomentum?,http://www.imf.org/en/Publications/WEO/Issues/2017/04/04/world-economic-outlook-april-2017

ABD ekonomisinde belirginleşen canlanmanın, FED faiz artışı konusundaki tereddütleri ortadan kaldırdığı yorumları yapılıyordu. Ancak, ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde beklenenden az olarak yüzde 0,7 büyümesi, yeni Başkan Donald Trump’ın ekonomiyi canlandırma vaatlerini, sağlık ve vergi reformlarını zora soktu. Büyüme rakamının gerçeği yansıtmadığı, istihdam piyasasının neredeyse tam istihdama yakın olduğu, tüketici güveninin de yükseldiği, bu nedenle önümüzdeki günlerde büyüme rakamlarının beklentiler yönünde gerçekleşeceği belirtiliyor.

ABD’nin ham petrol üretiminde artışın ve küresel petrol arzında yükselişin daha hızlı olması beklendiği için, petrol fiyatlarında bu yıl içinde beklenen rakam 55 dolar seviyelerinde seyrediyor. Buna karşılık, bazı görüşler OPEC öncülüğünde kurulan petrol komitesinin, Haziran ayında sona erecek Petrol Kısıntısı Anlaşması’nın altı ay daha uzatılmasına karar verdiğini ileri sürüyor. Bu da fiyatları yukarı yönde etkiliyor.

Avrupa’da bu yıl gerçekleşecek seçimlerden ilki 23 Nisan Pazar günü Fransa’da yapıldı ve ilk turda aşırı sağcı Le Pen’e karşı eski Ekonomi Bakanı Macron’un kazanması, korkuları azalttı. Şimdi gözler 7 Mayıs’taki ikinci turda. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, İngiltere’nin finansal yükümlülüklerini yerine getirmeden birlikten ayrılmasının, AA olan AB kredi notunu tehlikeye sokacağını açıkladı. Yunanistan’da ise işsizlik rakamları yüksek seyrini korumaya devam ediyor. Toplam işsizlik oranının yüzde 23,5 olduğu ülkede, en yüksek işsizlik oranı ise yüzde 48 ile 15-24 yaş arası gençlerde görülüyor. Yunanistan’ın Avrupa Birliği kreditörlerine olan borcunun bir kısmının silinebileceği belirtiliyor.

Türkiye’de Ekonomiyi Etkileyen Gelişmeler

Türkiye’nin son altı aydır siyasi ve ekonomik gündemini etkileyen anayasa değişikliğiyle yönetim sisteminin değiştirilmesine ilişkin referandum süreci, 16 Nisan’da tamamlandı. Cumhuriyet tarihinin 7. anayasa referandumu, yönetim sistemi değişikliğiyle sonuçlandı ve sandıktan 1.3 milyon oy farkla ‘evet’ çıktı. Referandum sonrasında ekonomik göstergelerin toparlanacağına dair piyasalardaki beklentinin gerçekleşmesi için bir dizi adımlar atılacak. Hükümetin referandum sonrasında; gelir ve kurumlar vergisini birleştiren Gelir Kanunu Tasarısı, üretim ve ihracattaki KDV yapılanmasında değişiklik, “esnek çalışma modelinin” benimseneceği kamu personel rejiminde değişim, organize sanayi bölgelerinin işleyişi, arsa tahsisi, yatırım süreçlerini içeren üretim reformu, teknik eğitim ağırlıklı olarak eğitime yönelik kapsamlı bir reform gibi bazı yapısal reformlara gitmesi bekleniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in18 Nisan’da yayınladığı Türkiye raporunda; yapısal eksiklikleri düzelten ve dış kırılganlıkları azaltan reform uygulamalarının pozitif, zayıflayan kamu finansmanı ve dış finansman kırılganlıklarının ön plana çıkmasının negatif etkileri olacağından bahsedildi. Yüksek faize de şirket borçlanmalarını ve yatırımları azaltması, kredileri düşürmesi nedeniyle, önlem alınması gerekiyor. Bunlara ek olarak tasarruf oranlarının ve verimliliğin artırılması, ekonomiyi hızlandıracak unsurlar arasında yer alıyor.

Türkiye, Orta Vadeli Program’da (OVP), 2017 yılı büyüme rakamını yüzde 4,4 olarak belirlemişti. Ancak IMF, nisan ayı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye için büyüme beklentisini yüzde 2,9’dan 2.5’e çekti. Referandum sonrasında, yılın ilerleyen dönemlerinde belirsizlikte düşüş olması durumunda, beklentilerin yukarı yönlü revize edilebileceği belirtildi. Fakat, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Türkiye’nin “2004’te çıktığı denetim sürecine yeniden alınmasıyla ilgili karar tasarısı”nı onaylaması, içeride tepki ile karşılandı ve AB ile ekonomik ve siyasi ilişkileri etkileyecek olumsuz bir gelişme olarak değerlendirildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dış ticarette bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleştirilen ihracat 37,9 milyar dolara yaklaşırken, ithalat 50,4 milyar dolar oldu. Türk lirası ile ihracatın, bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 133 artarak yaklaşık 1,5 milyar dolardan 3,6 milyar dolara yükseldiği görüldü. Nisan ayında ihracat yüzde 7,38 artarak 12.83 milyar dolar, ithalat ise yüzde 9,58 artarak 17.74 milyar dolar oldu.

KOSGEB’in KOBİ’lere sağladığı krediden faydalananların sayısının yaklaşık 163 bin olduğu ve toplamda 4 milyar liradan fazla bir paranın bu sayede piyasaya girdiği belirtiliyor.2017’nin ikinci çeyreğinde, ilave olarak büyük sanayiciler için hazırlanan 250 milyar liralık kredi paketinin piyasaya girmesi ile de ekonomide canlanma hedefleniyor.

Beyaz eşya ve mobilyadaki nisan ayının sonuna kadar olan vergi indirimi, eylül sonuna kadar uzatıldı. Uygulamanın vergi gelirlerine etkisinin 800 milyon lira civarında olması bekleniyor. İndirimin ardından hızlanan beyaz eşya sektöründe yılın ilk çeyreğinde yüzde 9,7’lik büyüme rakamını yakaladı.2017 yılı Ocak-Mart döneminde otomobilde ise 300 bin adetle son 10 yılın en yüksek üretim rakamına ulaşıldı. İç pazarda yüzde 9’luk daralma olmasına rağmen otomobil ihracatında, yılın ilk çeyreğinde yüzde 60 oranında artış yaşandı.

Ekonomiye destek veren bu gibi geçici düzenlemeler, yılsonuna ertelenen sosyal güvenlik prim alacakları gibi nedenlerle, 2016 yılı Mart ayında 6,6 milyar TL açık veren bütçenin, 2017 yılı Mart ayında 19,5 milyar TL açık verdiği görüldü. Uygulamaların yıl boyunca tedricen kaldırılması ile bütçenin yılsonu performansının dengelenmesi düşünülüyor. Enflasyonda Nisan ayında yüzde 1,30 artması beklenen TÜFE, yüzde 1,31 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 11,87’ye çıkarak Ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu yükselttiği görüldü.

Et fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesi için Et ve Süt Kurumu’nun piyasaya müdahalesi gerçekleşti. Ancak mazot ve yem fiyatlarının yüksekliği, üretici-tüketici arasındaki maliyetlerin artmasına neden oluyor. Üreticide 24-25 TL olan etin kilosu marketlere, kasaplara geldiğinde 45-50 TL’ye yükseliyor. Önlem olarak maliyetlerin düşürülmesi, dişi hayvan kesiminin azaltılarak hayvan varlığının artırılması gerekiyor. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, kuzey komşumuz Rusya’dan et ithalatı yapılabileceğinin sinyallerini verdi. Rusya, bazı yaş meyve sebze ürünlerinde ambargoyu kaldırırken, önemli ithal ürünlerinden domateste alımı başlatmadı. Ancak, Rusya’da mevcut tohum üretim kapasitesi ihtiyacını karşılamayınca, tohumu “istisna ürün” olarak ilan etti. Türkiye’nin toplamda tohum ihracatı bir önceki yıla göre 2016’da, miktarda yüzde 118 artış yaşarken, sertifikalı tohum üretimi de 957 bin tona çıktı. Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev; Türkiye ile yaşanan krizden dolayı mali kaybın yaklaşık 1,5 milyar dolar olduğunu ve sorunların bir an önce çözülmesini umduklarını söyledi. Rusya’ya ihracat, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,9 artarak 500 milyon dolara yaklaştı. Rusya’ya ihracatta ambargo konan ve daha sonra yasağı kaldırılan ürünlerden narenciyede ise alternatif pazarlara açılım yapıldı. Narenciyede Türkiye’de eylül-mart döneminde ihracatta bir önceki döneme göre, miktarda yüzde 14, değerde yüzde 7’lik artış yaşandı.

Turizmde,2017 yılı ilk üç ayında ziyaretçi sayısı yüzde 5,1, turizm gelirlerinde ise yüzde 17’lik azalma yaşandı. Kurvaziyer yolcu trafiğinde de geçen yıla göre yüzde 75’lik düşüşle 20 bin olan yolcu sayısı, bu yıl 5 bin olarak gerçekleşti. Turizmdeki kayıplar istihdam rakamlarına olumsuz yansıyor. Konaklama sektöründe 2017 yılının ilk ayında geçen yıla göre yüzde 12,4’lük istihdam azalışı meydana geldi.2016 yılında yaşanan kayıpların telafisinin zaman alacağı görülüyor. İşsizlik, 2010 yılı şubat ayındaki yüzde 13,5’ten bu yana geçen 82 ayın en yüksek seviyesini gördü ve 2017 yılı ocak ayında yüzde 13 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşti. Genç işsizliğinin yüzde 24,5 olarak gerçekleştiği bu dönemde eğitimde ve istihdamda olmayan 15-24 yaş arasındaki gençlerin oranı ise 0.8 puanlık artışla yüzde 24,3’e ulaştı.

Altı yıllık kötü performanstan sonra hızlanan dünya ekonomisine temkinli iyimserlikte yaklaşmaya, referandum sonucu yönetim şekli değişen ülkemizde ise ekonomideki sinyalleri takip etmeye, önümüzdeki günlerde de devam edeceğiz.

* Bu makale TSE Standard, Ekonomik ve Teknik dergisi Nisan 2017 sayısında yayınlanmıştır.

Scroll to top
error: